Muammer Aksoy: Cumhuriyet’in Aksaçlı Bilgesi

Okunma Sayısı: 22443    |    Haber Tarihi: 31.01.2021

Aydınlanma uğruna mücadele eden bir savaşçı, ilkeli bir akademisyen, yılmaz bir hukukçu, anti-emperyalist, yurtsever bir siyasetçi... Dostlarının tabiriyle “saçları ak, yüreği delikanlı, bir onur abidesi, bağımsızlık öğretmeni”…

O, modern çağın aksaçlı bilgesi, Prof. Dr. Muammer Aksoy. Bundan 31 sene evvel hain bir pusuyla aramızdan koparıldı. Geçen yıllar onun fikirlerinin diriliğini ve doğruluğunu bizlere ispat eder gibiydi…

O, memleketine aşkla bağlı, tam bağımsızlık ülküsüne inanmış, yılmaz bir siyasetçiydi. CHP’de parti meclisi üyesi olarak görev aldığı sürede milli petrol davasının öncüsüydü. 1965’te çıkardığı “Türkiye’nin Petrol Faciası ve Çıkar Yol” başlıklı kitabında yabancı petrol şirketlerinin ülkemiz yararına hareket etmelerinin mümkün olmadığını, Petrol Kanunu’nun değiştirilmesi gerektiğine işaret ediyordu. “Bu yasanın kurbanı biziz” diyordu Muammer Aksoy.

Onun için milli petrol davası bir egemenlik ve bağımsızlık davasıydı. Sadece milli petrol değil, aynı zamanda devletçe işletilecek madenler hakkında da çok mücadele etmişti. 1978 yılında, CHP milletvekili olarak, ülkenin enerji sorununu çözmek ve ihracat gelirini artırmak için bor yataklarının devlet kuruluşları eliyle işletilmesini öneren tasarıda Muammer Aksoy’un imzası vardı.

İlkeli bir akademisyen O, özerk üniversitenin, laik ve bilimsel eğitimin yılmaz savunucusu, ilkeli bir akademisyendi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof.Dr Turhan Feyzioğlu’nun bakanlık emrine alınması dolayısıyla istifa etmesiyle birlikte, akademisyenler Muammer Aksoy, Aydın Yalçın, Münci Kapani ve asistanlar Şerif Mardin ve Coşkun Kırca da istifalarını sunmuşlardı.

Muammer Aksoy o dönem gazetelere verdiği demeçte, esas üzüntüsünün Feyzioğlu’na yapılan hareketten ziyade, bu görevden alma meselesinden yola çıkarak üniversitenin fikir ve bilimsel özgürlüğüne darbe yapılmış olması beyanatını vermişti. Adeta bir hukuk manifestosu olan bu açıklamasından dolayı bir Aralık akşamı Ankara Palas’ta katıldığı bir toplantıdan alınıp birinci şubeye götürülerek sabaha kadar sorguya çekildi. Bilmedikleri şey aksaçlı bilgeyi zorluklarla yıldırmanın mümkün olmadığıydı. Mümkün de olmadı…

ADD KURUCU BAŞKANI

O Atatürk ilke ve inkılaplarının ilelebet yaşaması için bayraktarlık yapmış bir sivil toplum önderiydi. Muammer Aksoy’a göre; Atatürk’ün ilkeleri tehlike altındaydı ve o ilkeler tehlikeye düştü mü Türkiye'de demokrasi tehlikeye düşerdi. İnsan hakları  tehlikeye düşerdi. Milli Egemenlik esası tehlikeye düşerdi, hukuk devleti tehlikeye düşerdi, çağdaşlık tehlikeye düşerdi. İşte bu gerekçelerle 1989 yılının 19 Mayıs’ında, Muammer Hoca’nın vefatına dek başkanlığını yaptığı Türk Hukuk Kurumu’nun toplantı salonunda bir basın toplantısı düzenleyerek Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kuruluşunu ilan etmişti.

Kurucu Başkan Prof.Dr. Muammer Aksoy’du. Zaten kuruluş fikri de onun Bahçelievler’deki bürosunda olgunlaşmış, hazırlık toplantıları ve broşürler onun bürosunda hazırlanmıştı. Kurucu üyeler arasında kimler yoktu ki! En başta Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu olmak üzere ülkenin değerli aydınları, yazarları, akademisyenleri ADD çatısı altında buluşmuşlardı. Dernek adeta bir siyasi parti gibi ilgi görmüş,

Muammer Aksoy’un Bahçelievler’deki bürosu şube açmak isteyenler tarafından faks yağmuruna tutulmuştu. İşte o günlerde karanlık odaklar pusuya yatmış, Türkiye’nin aydınlarını katletmek için haince hazırlanıyorlardı.

Uğur Mumcu’nun “tek başına bir parti kadar etkili” dediği Prof.Dr. Muammer Aksoy 1990 yılının 31 Ocak günü Bahçelievler’deki evinin girişinde hain bir pusuda öldürüldü. O karanlık günde eşi Ülke Hanım, bir ömrü birlikte geçirdiği yol ve fikir arkadaşını yerde kanlar içinde yatarken görünce sinir krizi geçirmiş ve hastaneye kaldırılmıştı.

‘GENÇLER YOLUNDAN GİTSİN’

Ertesi gün yaptığı açıklamada “Gençler Muammer’in yolundan gitsinler. Tüm ağırlığıyla Türkiye’nin geleceği için savaşsınlar” diyordu.

Evet, haklıydı; o, gençlerin yoluna ışık tutacak bir bilgeydi. Türkiye’nin bağrından kopartıldı. Unutmadık, unutmayacağız.

Prof.Dr. Muammer Aksoy’un vefatının 31. yıldönümünde aziz hatırasına saygıyla...

ELFİN TATAROĞLU

ÖĞRETİM GÖREVLİSİ, YAZAR

Kaynak : http://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/olaylar-ve-gorusler/muammer-aksoy-cumhuriyetin-aksacli-bilgesi-elfin-tataroglu-1810226



Bu Kategorideki Diğer Haberler

Eğitimde kara tablo!
Haber Tarihi: 04.03.2019