Hükümet yabancı fon gerekçesiyle medyaya baskıyı artıracak
Okunma Sayısı: 8823 |
Yazı Tarihi: 25.07.2021
Tartışma internet üzerinden televizyon yayıncılığı yapan MedyaScope sitesinin Amerikan Chrest Vakfı’ndan yayıncılık desteği aldığının haber olmasıyla başladı. MedyaScope kurucusu, gazeteci Ruşen Çakır, bunu zaten kuruluştan bu yana internet sitesinin künyesinde saydam bir şekilde duyurduklarını, yıllardır her şeyin yasal sınırlar içinde yapıldığını söylediyse dinletemedi. Sedat Peker videolarıyla yıllardır baş tacı ettikleri kimi gazeteciler nedeniyle hasar alan, bunun üzerine bir de TRT atamalarındaki Pelikan Grubu etkisi ortaya çıkan AK Parti propaganda yapılanması fırsatı kaçırmadı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan zaten bir süredir dijital medyayı zapturapta almak istiyordu. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, kontrolleri altında olmayan medyadaki yabancı fon varlığını “beşinci kol”, yani nüfuz casusluğu faaliyet sayarak yeni yasanın yolda olduğunu söyledi.
Özeti bu.
Gelelim ayrıntılarına.
Birincisi, Türkiye’deki faaliyetlere dış kaynaklardan bütçe, ya da fon kullanma konusunda bir yasak yok. Bu tür yasakların olduğu ülkeler var; Suudi Arabistan, Kuzey Kore, İran, Çin gibi. Türkiye dış fon kısıtlaması, özellikle de ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri başta Batı’ya fon kısıtlaması getirirse oralardan Türkiye’de, sadece medya değil ama AK Partili belediyeler dahil pek çok projede kullanılan kaynaklar kesilebilir.
İkincisi, fon kullanımı tamamen Türk makamlarının yetki ve bilgisi altında, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kayıtlarında. Eğer bugüne dek yasal olmayan bir durum var da soruşturulmamış ise yetkili makamların kusuru var demektir. Burada saydamlık ilkesi öne çıkar. Sorun, eğer fon kullandığını gizliyorsa ortaya çıkar.
Tarihi biraz kurcalayalım mı?
Üçüncüsü, öteden beri Türkiye’de medyada dış fon kullanımı vardır. Örneğin, Türkiye’de siyasi İslamcılığın ideologlarından sayılan Mehmet Şevki Eygi’nin 1960’larda Bugün gazetesini, İskenderpaşa Cemaati lideri Mehmet Zahit Kotku’dan aldığı, iddialara göre Suudi Arabistan’dan, Rabıta’dan gelen 400,000 lira (2020 rayiciyle 3,4 milyon lira) ile çıkarmıştı. Kendi ifadesiyle sabit. Meraklısı İçin Darbeler Kitabı’nda yazdım: Eygi ve Bugün gazetesi 1968’de öğrenci olayları yeni başlamışken milliyetçi-muhafazakâr kitlelerin “cihat” diye kışkırtılıp ABD 6’ıncı Filo’sunu protesto eden gençlerin üzerine salınarak yaşanan “Kanlı Pazar” hadisesinde pay sahibi olmuştur.
Uğur Mumcu’nun 1993’te katledilmeden önce yazdığı kitabına da adını verdiği “Rabıta”dan gelince dış fon sayılmıyor mu o paralar yoksa? Sadece medya da değil. Atatürkçülük mangalında kül bırakmayan Orgeneral Kenan Evren önderliğindeki 12 Eylül 1980 darbesi ardından Diyanet’in yurtdışındaki imamlarına Rabıta’nın maaş vermesi yabancı fon sayılmıyor mu? On dokuz yıldır ülkeyi yöneten AK Parti hükümeti bir ara da Alman vakıflarını casusluk yatağı sayıyordu. Kapatsın ve engellesin diye söylemiyorum, tutarsızlığı vurgulamak için söylüyorum: Hangisini kapattı, Türkiye’de fon vermesini engelledi?
Dördüncüsü, belli ki daha yeni vakıf isimleri, başka listeler de ortaya dökülecek? Bir amaç caydırıcı olmak, bu görülebiliyor. Peki, sizce bu vakıflar, 2019 seçimlerinde AK Parti elinden çıkan belediyelerden kaynak aktarımı kesintiye uğrayan AK Parti medyasına da destek verseydi, biz bugün bu tartışmaya tanık olur muyduk? Biraz “Hani bana?” kokusu almıyor musunuz burada? Hatta “Ona verme, bana ver” kokusu? Yarın bir gün belki o vakıflar da Türkiye’den kimlerin başvurduklarının ama “partizan olmayan yayıncılık” sözü veremedikleri için fon verilmediğini açıklar. Kim bilir?
Medyanın bastırılması operasyonu
Ve beşincisi, Erdoğan ve AK Parti’nin en geç Haziran 2023’te yapılması gereken seçimleri kaybetmeye tahammülü olmadığı, dolayısıyla Türkiye’yi dikensiz gül bahçesine çevirmek için vites yükselttiği anlaşılıyor. Yazının başında hükümet yanlısı medyanın Sedat Peker videolarıyla hasar aldığını, medya üzerinde Pelikan Grubu kontrolünün TRT Yönetim Kurulu atamalarıyla doruğa çıktığını hatırlatmıştık.
Öte yandan 2020 başından bu yana Erdoğan’ın -sadece sosyal medya değil- bütün dijital medyayı hizasında tutma projesi vardı. Erdoğan bunu neden istiyor? Çünkü köklü medya kuruluşlarının, önce Sabah, aTV, sonra Milliyet, NTV, Star, nihayet Hürriyet, Kanal-D, CNN Türk’ün yandaş sermaye tarafından alınmasının hiçbir işe yaramadığı geç de olsa görüldü.
Ama o arada binlerce meslektaş işinden oldu; ya çıkarıldı ya dayanamadı gitti. Umdukları belki de işinden olanların mesleği de bırakmasıydı. Bırakmadılar. Bazı meslektaşlarımız mesleklerine yabancı basın kuruluşlarında devam ettiler. Habercilik sınır tanımayan bir meslektir. Önce, hükümet çizgisindeki düşünce kuruluşu SETA bu meslektaşlarımızı yabancıların çıkarlarının “uzantısı” olmakla suçladı. Şimdi de bu çıktı.
Hükümet yanlısı medya okunmuyor, izlenmiyor. Bunu görüyorlar. Bunun sorumlusu olarak parti çizgisindeki medyanın habercilik yapmamasını değil, kontrol dışında kalan medyanın haber yapmasını görüyorlar. Onu engellemeye çalışıyorlar.
Bunları ne YetkinReport sitesi ne YouTube yayınlarımda fon kullanmayan bir gazeteci olarak söylüyorum. Mesleklerini sürdürmek, doğru bildiklerini, araştırmalarını kamuoyuna aktarmak amacıyla fon kullanan meslektaşlarımı da kınamadan söylüyorum: Yasalar çerçevesinde fon kullanmak suç değildir. Fon kullanımının gizlenmesi ve amacı dışında kullanılması ayrı konudur.
Şimdi medya üzerindeki baskının daha da artmasına yol açacak yasal düzenlemeleri yabancı fon varlığını neredeyse casusluk faaliyeti gibi sunmayı deniyorlar.
Oysa tarih ve tabiat gösteriyor ki akacak su yolunu bulur. Sonsuza dek durdurmak mümkün değildir.
MURAT YETKİN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Tasarruf planına dair üç soru: Beştepe, belediyeler ve AK Parti ekonomisi
- Özel, Deniz Gezmişlerin anmasında: 6 Mayıs CHP için dönüm noktasıydı
- Namık Tan, Mehmet Uçum’a karşı: Gezi, Erdoğan’ın samimiyet sınavı
- Söyleten sensin: Sinan Ateş cinayeti örtbas edilebilir mi?
- 1 Mayıs ve Erdoğan’ın Taksim öfkesi
- Anayasa tartışması sorunları perdelemek için sis bombası işlevinde
- 23 Nisan: TBMM’nin 104’üncü yılında oy ve Meclisin gücünü hatırlamak
- CHP’nin ittifak 1.0 sürümü tutmadı, 2.0 sürümü tuttu
- CHP’nin dönüşü muhteşem oldu; Erdoğan bu kez “dış güçler” diyemedi
- CHP değişince Türkiye de değişti: yeni bir dönem açılıyor
- Dip dalga Erdoğan’ı vurdu: işte üç temel neden
- Başkenti yönetmeye aday Altınok: mirasyedi mi, emlak baronu mu?
- Enflasyon dosyaları. Çağlar: Çiller memurlar 6 ay maaş almasın diyordu
- AK Parti Ankara’da havlu atmak üzere
- Savunma ve Dışişleri bakanlarının Meclis’e PKK brifinginden kalanlar
- Özel’den Erdoğan’a: kazanacak adayları bulamıyorlar
- Recep Tayyip Bey’e de bir Sadık Abi mi lazım sizce Hafize Gaye Hanım?
- İttifak mı? Bir daha asla!
- Yükselen yeni faşizmin hedefi alttakileri dibe itmek
- İslam ülkeleri esti, gürledi ama İsrail’in aldırdığı yok. İşte nedeni
- CHP’de Özel dönemi siyasette hangi dengeleri değiştirmeye aday?
- CHP’nin Özel seçimi tüm muhalif seçmene “değişim” soluğu getirebilir
- Parmağını kaldıran bir kız çocuğudur Cumhuriyet: 100. Yaşı kutlu olsun
- Filistin mitingi yapılmalı da başka gün mü kalmamıştı?
- CHP Anayasa tartışmaya İçtüzük önerisiyle başladı: Meclis güçlenmeli
- Gezi Davası: dökülen Türk yargısı ve Erdoğan’ın dinmeyen öfkesi
- Sayıştay raporlarındaki yolsuzluk izleri tam soruşturmalık
- Kılıçdaroğlu: hepimiz hayal kırıklığına uğradık ama vazgeçmeyeceğiz
- Barış Pehlivan örneği: yargı bağımsızlığı yoksa basın özgürlüğü de yok
- Kılıçdaroğlu: Merkez Bankası nihayet asli görevini hatırlamış görünüyor
- Üretilen hurafelere Özal bile inanmıştı ama Lozan 100 yıldır ayakta
- Vergi zamları ve ilk sonuçları: kendi düşen ağlamaz mı?
- Ekonomik krizden büyük sorunumuz varmış gibi
- 30’uncu yılında Sivas Katliamı: kanlı bir petrol savaşı hikayesi
- Montaj, kara propaganda ve “diktatör olmak isteyene öğütler”
- İki gün kaldı. “Nereye gidiyoruz?” sorusu için son fırsat
- İkinci tur için Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a “terör” cevabı
- Kılıçdaroğlu’nun ekonomi kadrosu belli, Erdoğan hâlâ Şimşek peşinde
- Kılıçdaroğlu’na destek büyürken siyasetin rengi hızla değişiyor
- Kılıçdaroğlu: IMF ile görüşmüyoruz, ülkeyi dilenciye çeviren Erdoğan
- Erdoğan’ı iktidara kadınlar getirmişti, o rüzgâr da dönüyor
- Muhalif seçmene ümit verecek bir dizi gelişme
- Ortak liste zorunluluğu: gözler Kılıçdaroğlu ve Akşener’de
- Kılıçdaroğlu’nun geniş cephe siyaseti; ideoloji ve politika
- AK Parti kadına şiddet yasası pazarlığında: birkaç oy için ya Rab
- Kılıçdaroğlu, Akşener ve iktidarın kısa süren sevinci
- Kılıçdaroğlu: Altılı Masa adayı ilk turda Cumhurbaşkanı
- Siyasetin fay hatlarında yoğun enerji birikimi
- Baskının yeni bahanesi: Özgürce kanaat oluşumunu engellemek
- Tek Yürek bağış kampanyasının dörtte üçü devlet kesesinden
- Kılıçdaroğlu sert: Kızılay’ı, asker yardımını bitirdiler, canlara maloldu
- Kılıçdaroğlu’nun deprem isyanı, Erdoğan’ın defter tehdidi
- Gerçekten depremle mi geldi, gerçekten depremle mi gidecek?
- Deprem çalışmaları yetersiz: hükümete tepki büyüyor
- Millet İttifakı Programı: En çok alkışı Çankaya’ya dönüş aldı
- Topluma bir dokun bin ah işit: Seçime kadar kim ne alırsa
- Kılıçdaroğlu: çakallar önünde diz çökmektense ayakta ölürüm
- Muhalefet İmamoğlu’na cezayla kenetlendi: oyun bozulabilir
- Kılıçdaroğlu’nun İkinci Yüzyıl’ı: asıl çağrı CHP’ye
- Muhalefetin Anayasa önerisi: bir şeyler oluyor sanki
- Kılıçdaroğlu’nun Sırpça mesajı, buzdağının görünen ucu
- Madencilerin ölümü kadermiş ama seçimi alırsa düzeltecekmiş
- Medyayı yasayla susturma çabasının beyhude heyecanı
- CHP lideri ABD yolunda: Ben barış istiyorum, Erdoğan kavga
- 100’üncü Yılında Zafer ve Cumhuriyete layık olmak
- Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a verdiği en ağır hasar
- Kılıçdaroğlu’nun YSK sözleri: Veri güvenliği mi, seçim güvenliği mi?
- Kılıçdaroğlu’dan Akkuyu tepkisi: Rusya’ya bağımlı haldeyiz
- Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yetişme telaşı halka yarıyor
- Birileri camilerde bir şeyler mi çeviriyor yine?
- Erdoğan’ın içine düşen korku: kızgınlık ve kırgınlık seçimi
- Kılıçdaroğlu CHP’yi toparlamaya İstanbul’dan başladı
- Kaftancıoğlu’na ceza ya da yargı yoluyla siyaset batağı
- Kavala’ya ömür boyu hapis: adaletsizliğin dibi
- “Erdoğan sığınmacıları vatandaş yapıp oy mu kullandıracak?”
- CHP Doğu ve Güneydoğudan vekil çıkarabilecek mi?
- İki Türkiye: Antalya’da diplomasi Diyarbakır’da siyaset
- 9 başlıkta altı liderin Erdoğan rejimine karşı toplantısı
- Kılıçdaroğlu Boykotta. Erdoğan Zamları Geri Alır mı?
- Kılıçdaroğlu Erdoğan’ı doğrudan ihale yolsuzluğuyla suçladı
- Havaalanı ve Ankara-İstanbul yolunu İmamoğlu kapatmadı
- Kılıçdaroğlu: bizi iktidara gençler taşıyacak
- Muhalif gazeteci diye bir şey olmaz da tetikçi, eyyamcı bol
- Cumhuriyet, adalet, demokrasi: bitmeyen mücadele
- Siyaset ve bürokraside değişim rüzgarları
- Kılıçdaroğlu ve Akşener, Erdoğan’ın oyun planını sarsıyor
- Almanya’da, Fransa’da yolsuzluk operasyonları bizde sessizlik
- Cumhuriyeti reklam arası görenler için 30 Ağustos
- CIA’nın hesap hatası Taliban oldu; ya 28 Şubat’ınki?
- Bu fotoğrafa iyi bakın: kötülüğün sıfır noktası
- Sel ve yangınların içinden Neredeydi bu devlet?
- Promter bağımlılığı milli güvenlik sorununa dönüşebilir
- Çatlaklar medya operasyonuyla kapatılabilir mi?
- Erdoğan “Eylem Planıyla” mı kadına şiddeti önleyecek?
- Erdoğan bir hatanın daha eşiğinde neden helallik istiyor?
- Türkiye ayrıcalık ve çifte standartlar ülkesine dönüştü
- CHP’nin 128 milyar sırrı: başlarına taş düşmedi ama
- CHP’nin 13 maddesi
- 23 Nisan’a giden yolda Mustafa Kemal ve Payitaht
- Erdoğan belediyelere asıl neden taktı, biliyor musunuz?